| Englisch | Türkisch | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | follow through n. | söylediği şekilde gerekeni yapma |
| General | follow through n. | işi lafta bırakmayıp halletme |
| General | follow through v. | tamamlamak |
| General | follow through v. | harfi harfine yerine getirmek |
| General | follow through v. | gerçekleştirmek |
| General | follow through v. | sonunu getirmek (bir işin) |
| General | follow through v. | bir işin sonunu getirmek |
| General | follow through v. | bitirmek |
| Phrasals | ||
| Phrasals | follow through v. | (bir eylemin) etkisini bir başka eylemle güçlendirmek |
| Military | ||
| Military | follow through v. | harekete geçerek düşmanı sıkı bir şekilde takip etmek |
| Sport | ||
| Sport | follow through n. | baştan sona takip etme |
| Sport | follow through n. | vuruşun topa temas etmesinden sonraki bölümü |
| Sport | follow through v. | belirli bir beden hareketini sonuna kadar yapmak |
| Basketball | ||
| Basketball | follow through n. | pas verirken veya şut atarken el ve parmakların topun gidiş yolunu takip etmesi |
| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | follow-through n. | devam | ||
| General | follow-through n. | tamamlama | ||
| General | follow through on v. | sonunu getirmek (bir işin) | ||
| Phrasals | ||||
| Phrasals | follow through on (something) v. | (bir şeyi) tamamlamak | ||
| Phrasals | follow through on (something) v. | (bir şeyi) harfi harfine yerine getirmek | ||
| Phrasals | follow through on (something) v. | (bir işin) sonunu getirmek | ||
| Phrasals | follow through on (something) v. | (bir işi) bitirmek | ||
| Phrasals | follow through on (something) v. | belirli bir beden hareketini sonuna kadar yapmak | ||
| Phrasals | follow through with (something) v. | (bir şeyi) tamamlamak | ||
| Phrasals | follow through with (something) v. | (bir şeyi) harfi harfine yerine getirmek | ||
| Phrasals | follow through with (something) v. | (bir işin) sonunu getirmek | ||
| Phrasals | follow through with (something) v. | (bir işi) bitirmek | ||
| Phrasals | follow through with (something) v. | belirli bir beden hareketini sonuna kadar yapmak | ||
